ENEnglish
Aşağı Kaydır
Anasayfa
//

Uzmanlaşma Nedenleri

Misyon: Eğitim, araştırma ve bilgi paylaşımı bakımından mükemmeliyetçi bir anlayışa sahip olan ve sanayi ile akademiyi bir araya getirip toplumsal kalkınma ve fayda sağlayan bir kurum olmaktır. Vizyon: Bilgi ve teknoloji üretiminde, bilimsel, kültürel, sosyal, sanatsal ve sportif alanlarda Türkiye’de önde gelen ve dünyada saygın; mezunları tercih edilen, sanayi ve üniversite arasında maksimum düzeyde iş birliği kurarak toplumsal fayda sağlayan ve bu yolla ülke ekonomisine değer katan; bilgi teknolojilerinden en iyi şekilde faydalanan, hayat boyu eğitim anlayışına sahip olan, uluslararası bir üniversite olmak.

Uşak İli Ekonomik Yapısı

Uşak’ta ekonomik hayatın temelini tarımsal faaliyetler, hayvancılık ve süt ürünleri imalatı, tekstil ve deri ürünleri imalatı, gıda ürünleri imalatı, madencilik ve seramik ürünleri imalatı oluşturmaktadır.

Uşak ilinde 2, Karahallı ilçesinde 1 adet olmak üzere 3 adet Organize Sanayi Bölgesi faaliyette bulunmaktadır. Türkiye’deki Organize Sanayi Bölgesi sayısının 273 olduğu düşünüldüğünde toplam Organize Sanayi Bölgelerinin %1’inin Uşak’ta olduğu görülmektedir.1994 yılında tamamlanan Uşak Organize Sanayi Bölgesi 659 hektar büyüklüğe sahiptir. Daha sonraki yıllarda Uşak-Deri (Karma) Organize Sanayi Bölgesi 2005 yılında kurulmuş olup, toplam 313 hektar alana sahiptir. Yine 2005 yılında Uşak Karahallı Organize Sanayi Bölgesi 68 hektar alana kurulmuştur.

Uşak’ta tekstil, dericilik ve seramik sektörleri lokomotif rolündedir. İl ekonomisinin büyük potansiyelini, bu üç ana sektör oluşturmaktadır. Uşak Ticaret İl Müdürlüğü 2016 Ekonomik Görünüm Raporu’na göre Uşak ili üretmekte olduğu battaniye sayısı itibariyle Türkiye kapasitesinin %95’ini, hidrofil sargı bezi miktarı ile Türkiye kapasitesinin %97’sini, kaba yün (strayhgarn) iplik üretimi ile Türkiye kapasitesinin %65’ini, seramik üretimi ile Türkiye kapasitesinin %15 ini tek başına karşılamaktadır.

Uşak ilinde 2015 yılı sonu itibariyle Sanayi Sicil Belge Sistemine kayıtlı işletme sayısı 1.401 adettir. İlde üretim yapan başlıca sanayi tesislerinin üretim konularına bakıldığında iplik, ham ve baskılı bez, elyaf, battaniye, halı, deri ve seramik üretimi ön plana çıkan faaliyet konularıdır.

Deri, Seramik ve Tekstil Sektör Sorunları

Türkiye'de tekstil, deri ve seramik sektörlerinin önemli merkezlerinden olan ve Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre işsizliğin en az olduğu kentler arasında dördüncü sırada bulanmaktadır. Yoğun bir istihdam alanına sahip olan Uşak sanayinin en büyük sıkıntıları katma değerli ürün üretimi, marka değeri oluşturma, kurumsallık ve tanınırlık olarak öne çıkmaktadır. Bu ana verileri de göz önüne alarak ihtisaslaşma alanlarına ilişkin sektör sorunları alt başlıklar altında detaylandırılarak aşağıda açıklanmaktadır.

Deri Alanına Yönelik Sektör Sorunları

Uşak valiliğinin 2007 yılı verilerine göre deri sektöründe yaklaşık 3000 kişi istihdam edilmekte ve 300 işyeri bulunmaktadır. Yılda 50 milyon adet hayvan derisini işleme kapasitesine sahip olan sektör faaliyetini sürdürmektedir (Uşak Valiliği, 2007). Günümüzde ise Uşak’ta (Deri Karma Organize Sanayi Bölgesi’nde) 100 adet deri işleme firması ve Uşak merkezde 14 adet dükkân ve atölye niteliğinde deri giysinin dikim ve satışı yapılan firmanın faaliyette olduğu görülmektedir.

Küçükbaş hayvan derisi işleme alanında uzmanlığını kanıtlamış olan Uşak ilimiz, yıllardır sektörün en zahmetli ve zor sürecini üstlendiği halde, işlenmiş deriden giysi üretemediği için deri sektörünün Uşak ekonomisine katkısı sınırlı kalmakta olup; İstanbul, İzmir ve Antalya gibi illerde deri giysi, çanta vb. deri ürünleri üreten firmalar, Uşak’ta deri işleyen firmalardan çok daha fazla kazanç elde etmektedir.

1990’lı ve 2000’li yılların başlarında büyük kazanç sağlayan deri sanayicileri, ürün ve pazar çeşitlendirmesi yönünde yeterli gelişme gösterememişlerdir. Deri giysi üretme girişiminde bulunan birkaç firmanın başarısız olması, nihai ürün üretim hevesini kırmıştır. Tek ürün (küçükbaş hayvan derisi) ve tek Pazar olarak(Rusya’ya) bağımlı kalınması, Uşak’ta deri sektörünün krize girmesine ve sektörün bu alanda gelişim gösterememesine sebep olmuştur. Bu nedenlerle 2007 yılında deri işleyen firmaların sayısı 500 iken 100 âdete düşmüştür. Bugün itibariyle Uşak’ta (Deri Karma Organize Sanayi Bölgesi’nde) 100 adet deri işleme firması ve Uşak merkezde 14 adet dükkân ve atölye niteliğinde deri giysinin dikim ve satışı yapılan firma faaliyet göstermektedir.

Uşak ilinde faal olan 3 ana sektörden Deri Sektöründeki işletmelerin makine parkı, genelde eski teknolojiye dayanmakta olup, bu alanda son yıllarda yeni teknolojik tesisler de kurulmaya başlanmıştır. Ancak bu tesislerde yeni makine maliyetlerinin yüksek olması, ekonomideki durgunluk, kredi faizlerinin yüksekliği gibi sebepler, işletmelerin ileri teknolojik tesis kurmalarında engel teşkil etmektedir.

Deri işleyen firmalar, talebin gerilemesi ve tahsilatlardaki uzun vadeler nedeniyle kapasitelerinin çok altında çalışmakta olup, bir kısmı da üretimlerine ara vermiş bulunmaktadır.

Verimlilik ve insan kaynaklarında işçi-işveren ilişkilerinde yaşanan sıkıntıların sürmesi sektörün eğitim kurumlarına yönelik ilgisinin ve öğrenci sayısının azalması, sanayide nitelikli ve niteliksiz işgücü açığının artması vb. sorunlar deri sektörünün ilerlemesinde engel teşkil etmektedir.

Deri giysi üretimi üzerine çalışan firmaların üretim ve satış yaptıkları işyerleri; ulaşım, dizayn ve görsel açısından işlerini geliştirmelerine uygun değildir. Mevsimsel olarak yılın 7 ayı çalışmakta olup; toplam kapasiteleri 50.000 adet olan 14 firmada yıllık 15-20.000 adet deri giysi üretilmektedir.

Uşak ilinde mevcut fiziki ve doğal kümelenmenin yeterli olmayışı, Pazarlama ve satışta deri ve ürünleri sanayisinde büyük pazarlarda olamamak ve az sayıda pazara bağımlı kalmak, ürün ve kalitede sınırlı araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunmak, sınırlı markalaşma, finansman ve mali yapıda deri ve deri ürünleri sanayinde düşük karlılık, sınırlı finansal kaynaklar ve yüksek finansman maliyetleri, piyasa ve sektör koşullarında ise sınırlı kurumsallaşma, kayıt dışı üretim, haksız rekabet, yetersiz ithalat ve iç piyasa yönetimi ile ayakkabı sanayinde yetersiz ürün standartları, kaçak ithal ürünler, sektörün oyuncuları için ticaret-üretim açmazı ile sanayinin tamamı için değişen iklim koşulları sektörün karşısındaki tehditler olarak değerlendirilmektedir. Bu sorunların çözümü için üniversite olarak Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması Programının da katkılarıyla sektöre yön veren bir kurum olma imkanımız olacaktır.

Tekstil Alanına Yönelik Sektör Sorunları

Uşak'ta, sanayinin yaklaşık %75’i tekstil firmalarından oluşmaktadır. Uşak şehri son dönemlerde doğal bir kümelenme gösteren geri dönüşüm sektörü ile dikkat çekmektedir. “Tarlasız Pamuk Üretiyoruz” sloganıyla geri dönüşümünün üssü haline gelen Uşak ili tekstil atıklarının geri dönüşümünde önemli bir yere sahiptir. Uşak, Türkiye’de mevcut bulunan geri dönüşüm tesislerinde üretilen geri kazanılmış liflerin %80’inini tek başına üretmektedir. Üretilen liflerin %65’i il içerisinde tüketilmekte, %10’u Türkiye’deki diğer illere satılmakta ve %25’i de ihraç edilmektedir (Uşak Ticaret ve Sanayi Odası, 2011). Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırlamış olduğu 2015-2018 Türkiye Tekstil, Hazır giyim ve Deri Ürünleri Sektörleri Strateji Belgesi ve Eylem Planı verilerine göre Uşak’taki geri dönüşüm sektörü, yurt içi ve yurt dışından tekstil atıklarını toplayarak, 2011 yılında 365 bin ton geri dönüştürülmüş pamuk (pamuklu ürünlerin taraklarda parçalanarak elyaf haline getirilmeleri ile) üretmiştir (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2015). Yine Uşak’ta günde 120 ton pet şişe elyafa dönüştürülmektedir. Ayrıca Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Tekstil Üretim ve Kullanım Atıklarının Geri Kazanımı, Ekonomik Etkileri raporuna göre Türkiye’de bulunan şifanoz tesislerince üretilen rejenere elyafın %70’i, garnet tesislerinde geri dönüştürülen rejenere elyafın %70’i, deri tabaklanması sırasında geri kazanılan yünün %38’i, PET şişelerin geri dönüşümünden oluşan elyafın %34’ü Uşak ilinde geri kazanılmaktadır (Uşak Ticaret ve Sanayi Odası, 2015).

Tekstil geri dönüşüm sektöründe bu kadar güçlü bir potansiyele sahip olmasına rağmen ekonomik girdileri artırmada, rekabetçiliğin geliştirilmesinde eksiklikler bulunmaktadır. Üretilen tekstil ürünlerinin marka değerinin kazandırılmasına, ürün çeşitliliğinin artırılmasına ve kalite parametrelerine göre değerlendirme yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca şehirdeki tekstil firmalarının kurumsallaşıp, profesyonel yönetim anlayışlarına sahip olması bir diğer önemli ihtiyaçtır.

Seramik Alanına Yönelik Sektör Sorunları

Ülkemiz dünya seramik kaplama malzemeleri üretim sıralamasında 9’ncu sırada yer almaktadır. Türkiye’nin 2012 yılı üretimi bir önceki yıla göre %7 artışla 280 milyon m²’ye ulaşmıştır. T.C Kalkınma Bakanlığı 10. Kalkınma Planı doğrultusunda Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeyi planlayan ülkemizin katma değeri en yüksek sektörlerin başlarında gelen seramik sektöründe büyümeyi sürekli hale getirmelidir. Bu doğrultuda öncelikle seramik sektörünün müşterek problemlerinin çözülmesi ve sektörde düşük teknolojili ürünlerden yüksek teknolojili ve katma değeri daha yüksek ürünlerin üretimine geçişin sağlanması gerekmektedir. Seramik sektörünün mevcut problemleri özele indirgendiğinde, hammadde, enerji ve nakliye sorunları ön plana çıkmaktadır. Seramik sektörünün müşterek ihtiyacı olan yardımcı maddeleri her üreticinin kendi tesislerinde kendi imkânlarıyla üretememesi ve yardımcı maddeleri üreten üreticilerin azlığı sektörün önemli sorunları arasındadır. Üretim tesisleri civarında yeterli sayıda yan sanayi oluşmamıştır. Seramik makinaları üretiminde yeterli sanayinin oluşmaması ve bu konuda dışa bağımlı olmak sektörün zayıf yönleri arasındadır. Seramik üretiminde kullanılan ve ülkemizde rezerv olarak fazla miktarda bulunan zengin hammadde kaynaklarımızın temininde karşılaşılan bürokratik süreçlerin iyileştirilmesi sektörün rekabet gücü açısından önem arz etmektedir. Seramik sektörü yoğun enerji kullanan bir sektördür. Maliyetin %30’una yakını enerji giderlerinden oluşmaktadır. Ülkemizdeki enerji fiyatları dünya üzerinde rekabet ettiğimiz ülkelerden oldukça yüksektir ve bu durum seramik sektörünün küresel rekabetçiliğini olumsuz etkilemektedir. Seramik ürünlerin yükte ağır ürünler olması nedeniyle nakliye maliyetleri yüksektir. Ülkemizde seramik ürünlerin nakliyesi karayolu ağırlıklıdır.

Sektörümüzde fabrika–liman bağlantılı demiryolu ulaşımının bulunmaması ve limanlarımızın yetersizliği sektörün rekabet gücünü zayıflatan bir başka unsurdur. Seramik sektörü kurulu kapasitelerinin yaklaşık yüzde %60’ını kullanmaktadır. Kaplama malzemelerinde 150 milyon m² ve sağlık gereçlerinde 65.000 ton olarak gözüken kullanılamayan kapasitenin üretime dönüştürülmesi halinde sektörde yaratılacak katma değer, 800 milyon doların üzerindedir. Kullanılmayan kapasitelerin üretime dönmesiyle ihracat ve rekabet gücü artacak, üretim maliyetler azaltılacaktır.

Uşak Üniversitesinde üniversite ve sanayi işbirliği kapsamında Uşak Üniversitesi Seramik Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen panellerde ve ayrıca yapılan incelemelerde bölgemizde ve ülkemizde bulunan seramik kaplama sektörünün zayıf yönlerinden birisinin teknolojik yetersizlikler ve kalifiye eleman eksikliği nedenleriyle özgün ürün yüzey tasarımları oluşturamadıkları ve bu konuda ülke içerisinde yer ve duvar karosu tasarım merkezlerinin bulunmaması nedeniyle dışa bağımlı oldukları tespit edilmiştir. İtalya seramik tasarımı konusunda Avrupa’da öncü ülke konumunda olup modayı belirlemekte ve ülkemizde bulunan seramik kaplama sektörü ürün tasarımlarını genellikle sektördeki en büyük rakiplerimizden olan İtalyan tasarım firmalarından yüksek bedeller ödeyerek satın almaktadır. T.C Kalkınma Bakanlığı 10. Kalkınma Planı Seramik Çalışma grubu raporu sonuçlarında da belirtildiği gibi marka olmanın olmazsa olmazı tasarımdır. Bu bağlamda bölgemizde bulunan seramik kaplama alanında faaliyet gösteren işletmelerin ürettikleri ürünlerin katma değerini, yurtiçi ve yurtdışı pazar paylarını kalıcı bir şekilde arttırabilmeleri ve ayrıca dışa bağımlılıklarını azaltabilmeleri için marka imajlarını yansıttıkları ürün tasarımlarını gerçekleştirmesi ve özgünleştirmesi gerekmektedir.

Türkiye seramik sektörü strateji belgesi ve eylem planı, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Seramik Sektörü Raporu (2015/1) ve T.C Kalkınma Bakanlığı 10. Kalkınma Planı Seramik Sektörü Raporlarında vurgulanan bir başka önemli konu ise Türkiye’nin orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olma hedefidir. Büyüklüğünün 50 milyar ABD Doları seviyesinde olduğu tahmin edilen teknik seramik sektörüne gelişmiş ülkelerden Japonya, Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ülkeleri yön vermektedir. Diğer seramik ürünlerine kıyasla daha yüksek kâr marjına sahip teknik seramiklerin üretiminin yüksek teknoloji ve sermaye kullanımı gerektirmesi nedeniyle sektör yeni firma girişlerine oldukça kapalıdır. Ülkemizdeki sanayi gelişmemiş olduğu için, teknik seramik ürünlerinin uygulama alanları çok kısıtlıdır ayrıca Türkiye’de teknik seramik sektöründe yabancı sermayeli şirket de bulunmamaktadır. Teknik seramik ürünleri uzun dönemli Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıkan yüksek katma değerli ürünlerdir. Seramik Sektörü üreticilerinin Ar-Ge’ye ayırdığı kaynakların yetersiz olması da teknik seramik sektörüne girişimizi yavaşlatan bir diğer etkendir. Teknik seramik ürünler için ihtisas gümrüklerinin bulunmaması, ithalatta ve ihracatta GTİP numaralarının teknik seramik malzeme cinsi açısından yeterli olmaması da sektörün diğer sorunlarındandır.

ENEnglish
Kapat